4 Ekim 2016 Salı

Kutup Işıkları

Kuzey kutbunda görülen Aurora Borealis ve güney kutbunda görülen Aurora Australis, genel olarak kutup ışıkları ya da kutup aurorası olarak biliniyor. Aurora adı ise, Romamitolojisinde Şafak Tanrıçası'nın adından gelmektedir. Bu ışımalara aurora adını veren insanlar Orta Çağ'da Tanrıdan gelen işaretler olarak kabul etmiştir. 1741 yılında Anders Celcius ise bu ışımaların olduğu zamanlarda büyük manyetik akımın oluştuğuna dair gözlemlerini açıkladı. Celcius ve daha sonrasında yapılan çalışmalar bu ışımaların dünyanın manyetik alanı ile doğrudan ilgili olduğunu göstermiştir.

                                                          Jasper Ulusal Parkı 

Güneşten, Dünya atmosferine ve diğer gezegenlere doğru sürekli akan ve Güneş rüzgarı adı verilen enerji yüklü parçacık akımı bulunmaktadır. Atmosferin Manyetosfer katmanı bu akımın zararlı etkilerine karşı Dünya'yı korurken içeriğindeki iyonize haldeki oksijen ve azot bulutları ve enerji yüklü parçacıklarla çarpışır. Çarpışma esnasında ise oksijen ve azot atomları, bulundukları yüksek enerjili seviyeden, temel enerji seviyesine dönerler. Yaşanan enerji kaybı sonucu atomlar foton salınımında bulunur. Manyetosferdeki enerji yüklü atomlar, manyetik alan çizgilerini takip etme eğiliminde olduğu için kutup bölgelerine doğru akış vardır. Foton salınımı sonrasında oluşan ışımalar, bu yüzden kutup bölgelerinde yoğunlaşmaktadır.

Bir çok rengin karışımı halinde görülen ışımaların hangi renkte olacağı ise kaybedilen enerji miktarına ve atmosferden ne kadar yüksekte gerçekleştiğine bağlı olarak değişmektedir. Atmosferden çok yükseğinde oksijen atomları sık bulunur ve oksijen atomlarının yüksek seviyede enerji kaybı kırmızı ve tonlarını oluşturur. Yeşil ışımalar biraz daha aşağıda gerçekleşen enerji kayıplarında oluşur. Azot atomları ise daha çok mor mavi tonlarında ışımalara sebep olmaktadır.

Kutup ışıklarının en çok görüldüğü zamanlar, ekinoks ayları olarak belirlenmiştir. Ancak neden ekinoks aylarında ya da mevsimlere bağlı olarak gerçekleştiğine dair net bir açıklama yoktur.


Kutup ışıklarının, dünyanın manyetik alanına herhangi bir zararı olduğu kanıtlanmamıştır. 2 Eylül 1859 yılında büyük manyetik fırtına olarak tarihe geçen ışımalarda telgraf iletişiminde sorunların yaşandığı tespit edilmiştir. Bu olay ile bilim adamları kutup ışımalarının veelektrik arasındaki ilişki sağlamlaştı. Daha sonra manyetometrelerin ışımaların ne zaman görüneceğine dair bilgi verebileceği anlaşıldı. Günümüzde ise Güneş rüzgarlarının, Dünyamanyetik alanına etkisini ölçümleyen önemli bir cihaz olmuştur. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder