5 Ekim 2016 Çarşamba

Bellinzona,İsviçre

Bellinzona Kaleleri İsviçre'nin, Ticinokantonunda Bellinzona şehrinin çevresinde bulunan savunma amaçlı bir grup kale ve koruma duvarından oluşan tahkimattır. Grup Castelgrande, Montebello kalesi, Sasso Corbaro kalesi ile koruma duvarlarından oluşur. Castelgrande vadiyi kuşbakışı gören kayalık bir tepededir ve şehri koruma amacıyla yapılmış duvarlarıyla eski şehri korurken Montebello kalesine bağlanır. Üçüncü kale olan Sasso Corbaro kalesi ise diğer iki kaleden izole olmuş, diğer iki kalenin güneydoğusunda kayalık bir çıkıntıda yer alır.
Bellinzola kaleleri denilen üç kale UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadır.

Doğada Hayatta Kalmak

1.Olumlu Düşüncenin Gücü

Doğada hayatta kalmak şehirde hayatta kalmaktan pek de farklı sayılmaz. Moral ve motivasyonunuz yüksek olduğu sürece başarıya ulaşmanız kolaylaşır. Korkularınızı kontrol altında tutmalı ve panikten uzak durmalısınız. Hayatta kalmaya kesin olarak karar verin. Durumunuzu her yönüyle  gözden geçirin. İçinde bulunduğunuz kötü ve zorlu durumu tüm olumlu ve olumsuz yönleri ile düşündükten sonra yapmanız gerekenleri sırasıyla planlamaya başlayın. Çok hızlı yargılardan kesinlikle uzak durun. Doğada hayatta kalmak için herşeyden çok sakin, berrak ve olumlu düşünen bir zihne ihtiyacınız olacaktır.

2.İlk Yardım

Hayatta kalmaya karar verdikten ve olumlu düşünmeye başladıktan sonraki ilk adımınız kişisel güvenliğinizi sağlamak olmalıdır. Bir yaralanma hali var ise elinizden gelen en iyi ve doğru şekilde yaralarınıza ilk yardım yapmalısınız. Hayatta kalmak için kendinizi boş yere yormamaya gayret gösterin. Enerjinizi önünüzdeki saatlere saklamaya çalışın. Kendinizi ilk yardım konusunda önceden eğitin. Bunun için kampçılık ve dağcılık eğitimi veren dernek ve topluluklarla iletişime geçebilirsiniz.

3.Barınak

Soğuk ve sıcak ikisi birden hayatta kalmak için yapacağınız çabaların düşmanıdır. Rüzgar, yağış, güneş gibi doğal etkenlere maruz kalmak son derece tehlikeli olabilir. Bu yüzden imkanlarınız dahilinde en iyi barınağı bulmalı veya kurmalısınız. Yaratıcı olun ve çevrenizde bulunan malzemelerden faydalanın. Eğer soğuk bir iklimdeyseniz barınakta ateş yakmanız gerektiğini unutmayın ve buna göre planınızı yapın. Gerçekten de sıcak bir yerdeyseniz mümkün olduğunca Güneş’ten uzak durun, gölgelik bir alan planlayın. Soğuk havalarda gün içinde uyumak ve gece kamp ateşiyle sıcak kalmak mümkün olabilir. Sıcak havalarda da bir barınak bulmalı ve gün içinde uyumayı deneyebilirsiniz.
Çok farklı tekniklerde barınak yapılabilir. Gideceğiniz bölgenin hava durumuna, coğrafik konumuna, bitki örtüsüne göre önceden bu konuda planlama yapmak şansınızı arttıracaktır.

4.Ateş

Konu doğada hayatta kalmak olduğunda ateş bir çok farklı işleve sahiptir. Isınmanızı sağlar, moralinizi düzeltir ve bir tür güvenlik hissi uyandırır. Yardım işareti vermenizi kolaylaştırır, suyu arıtmanızı ve yemek pişirmenizi sağlar. Tüm bu sebeplerle barınak sorununu çözdükten sonra ilk işiniz bir kamp ateşi yakmak olmalıdır. Bunu yaparken rüzgarı, barınağın yapısını, çevredeki otların istenmeden alevlenme riskini kesinlikle gözden kaçırmayın. Unutmayın olumlu ve sağlıklı bir şekilde yavaş düşünüp her adımınızı dikkatle atmalısınız.
Ateş yakmanın bin bir farklı yöntemi vardır. Bu konuda kendinizi eğitin. En zorlu şartlarda ve imkansızlıklarda bile ateş yakabilecek bilgi ve beceriye sahip olduğunuzdan emin olun.

5.Yardım İşareti

Eğer gittiğiniz bölgede kaybolduysanız ve bulunmanız gerekiyorsa kendinizi görünür yapmalısınız. Dumanla verilen işaretler kilometrelerce öteden görülebilir. Bulunduğunuz bölgede bir orman yangını çıkarmamaya azami özen gösterin.
Düdükle sinyal vermek için 3’lü gruplar halinde düdüğü keskin bir şekilde öttürün. Yardım çağırmak için bağırmayın! Bağırmak çok uzak mesafelere sesinizi duyurmaz ve kısa sürede tükenmenize sebep olur. Yardım aynası veya güneş ışığını güçlü bir şekilde yansıtan bir obje ile helikopter veya uçaklara yerinizi belli edebilir. Eğer bulunduğunuz yere yardım gelmesinin herhangi bir yolu yoksa oradan dışarıya çıkmak için aklı başında bir plan yapmanız gerekmektedir.

6.Su

Su içmeden sadece bir kaç gün yaşayabilirsiniz. Susuzluk ve açlık hayatta kalmanın en büyük düşmanlarından birisidir. Çevrenizi kontrol ederek temiz bir su kaynağı bulmaya çalışın. Eğer suyu kaynatmak için yeterli imkanınız varsa göl veya nehirlerden alacağınız sudan parazit kapma riskinizi en aza indirirsiniz. Yapraklardaki çiği veya yağmur suyu toplamak için üstünüzdeki tshirt gibi bir kumaştan yararlanabilirsiniz.
Bulunduğunuz bölgede su bulmak için çok farklı yöntemler bulunabilir. Bu yüzden gitmeden önce planlama yaparken acil durumlarda nasıl su bulabileceğinizi de düşünün.

7.Yemek

Doğada hayatta kalmak için yemeğe en son ihtiyacınız olacaktır. Sıradan bir insan haftalarca yemek yemeden hayatta kalabilir. Vücudunuzun enerjisini korumaya çalışın. Amaçsızca yemek aramak yerine dinlenmek çok daha faydalı olabilir. Yiyecek bir şeyler bulsanız bile ondan alacağınız enerjiden fazlasını aramak için harcamak tamamen boşa bir çaba olacaktır. Eğer çevrenizde kolayca elde edebileceğiniz yiyecek kaynakları varsa bunlardan faydalanın. Su bulamadığınız yerde yemeği de unutmalısınız. Yediklerinizi sindirmek için çok miktarda suya ihtiyacınız olacaktır.

4 Ekim 2016 Salı

Kutup Işıkları

Kuzey kutbunda görülen Aurora Borealis ve güney kutbunda görülen Aurora Australis, genel olarak kutup ışıkları ya da kutup aurorası olarak biliniyor. Aurora adı ise, Romamitolojisinde Şafak Tanrıçası'nın adından gelmektedir. Bu ışımalara aurora adını veren insanlar Orta Çağ'da Tanrıdan gelen işaretler olarak kabul etmiştir. 1741 yılında Anders Celcius ise bu ışımaların olduğu zamanlarda büyük manyetik akımın oluştuğuna dair gözlemlerini açıkladı. Celcius ve daha sonrasında yapılan çalışmalar bu ışımaların dünyanın manyetik alanı ile doğrudan ilgili olduğunu göstermiştir.

                                                          Jasper Ulusal Parkı 

Güneşten, Dünya atmosferine ve diğer gezegenlere doğru sürekli akan ve Güneş rüzgarı adı verilen enerji yüklü parçacık akımı bulunmaktadır. Atmosferin Manyetosfer katmanı bu akımın zararlı etkilerine karşı Dünya'yı korurken içeriğindeki iyonize haldeki oksijen ve azot bulutları ve enerji yüklü parçacıklarla çarpışır. Çarpışma esnasında ise oksijen ve azot atomları, bulundukları yüksek enerjili seviyeden, temel enerji seviyesine dönerler. Yaşanan enerji kaybı sonucu atomlar foton salınımında bulunur. Manyetosferdeki enerji yüklü atomlar, manyetik alan çizgilerini takip etme eğiliminde olduğu için kutup bölgelerine doğru akış vardır. Foton salınımı sonrasında oluşan ışımalar, bu yüzden kutup bölgelerinde yoğunlaşmaktadır.

Bir çok rengin karışımı halinde görülen ışımaların hangi renkte olacağı ise kaybedilen enerji miktarına ve atmosferden ne kadar yüksekte gerçekleştiğine bağlı olarak değişmektedir. Atmosferden çok yükseğinde oksijen atomları sık bulunur ve oksijen atomlarının yüksek seviyede enerji kaybı kırmızı ve tonlarını oluşturur. Yeşil ışımalar biraz daha aşağıda gerçekleşen enerji kayıplarında oluşur. Azot atomları ise daha çok mor mavi tonlarında ışımalara sebep olmaktadır.

Kutup ışıklarının en çok görüldüğü zamanlar, ekinoks ayları olarak belirlenmiştir. Ancak neden ekinoks aylarında ya da mevsimlere bağlı olarak gerçekleştiğine dair net bir açıklama yoktur.


Kutup ışıklarının, dünyanın manyetik alanına herhangi bir zararı olduğu kanıtlanmamıştır. 2 Eylül 1859 yılında büyük manyetik fırtına olarak tarihe geçen ışımalarda telgraf iletişiminde sorunların yaşandığı tespit edilmiştir. Bu olay ile bilim adamları kutup ışımalarının veelektrik arasındaki ilişki sağlamlaştı. Daha sonra manyetometrelerin ışımaların ne zaman görüneceğine dair bilgi verebileceği anlaşıldı. Günümüzde ise Güneş rüzgarlarının, Dünyamanyetik alanına etkisini ölçümleyen önemli bir cihaz olmuştur.